top of page
  • Yazarın fotoğrafıGüven Bakırtaş

Satışçı Hastalıkları-3: Salatizm

Seriye başlarken hastalıkları ve devalarını yazacağımı söylemiştim. Hastalıkların bir kısmı virüslerden, bir kısmı yanlış beslenmekten bir kısmı ise eksik beslenmekten oluşuyor. Bugün eksik beslenmenin üzerine gideceğiz.


7. Sahiplendirme Eksikliği: Herhangi bir ürünü/hizmeti sunarken sanki başkasınınmış (genelde şirketin) gibi dış kapının mandalı muamelesi yapıyorsanız ya da müşteri adayınızın sahiplenmesi için gerekli cümleleri kurmuyorsanız, vah vah çoktan şifayı kapmışsınız demektir. Bu hastalık hiç anlamadan nice satışları mezara gömmüş bir illettir. Şifası ürünü/hizmeti benimsemeniz, benim/bizim cümlelerini kurmanızla başlar. Sonrasında sunumunuz boyunca en az 9 kez ürünü müşteriye sahiplendirmenizle devam eder. Örneğin çamaşır makinesi satıyor olalım, kuracağımız cümlelerde “makinenizi kullanırken çok rahat edeceksiniz”, “sabahleyin makinenizi ayarlayın, akşam işten gelince size mis kokan çamaşırlarınızı versin” gibi sahiplendirme kelimelerine kesinlikle yer verin.

8. Netlik Eksikliği (Salatizm): Bu hastalık adını Julius Caesar’ın baş salatacısı Konstantinus Salatus’tan alır. 😊 Kendisi, Sezar salata yaptığı kadar laf salatası da yapar, netlikten uzak durup lafı dolandırır dururdu. Ürün / hizmet sunumunda lafı dolandırdığınız anda güveni kaybetmeye başlarsınız. Onca uğraşlardan sonra elde ettiğiniz kredibiliteyi kaybetmek, satışı kaybetmek demek. Hastalığın ilerlemesi durumunda bolca müşteri şikayeti, tatminsizlik baş gösterir. Dermanı, lafı gevelemeye başladığınız anda müşteriye bir açık uçlu soru sorarak zaman kazanmaktır. Böylece konuya tekrar geri dönmek için fırsatınız olacak.

9. Duygu Eksikliği (sunumus monotonus): Bir tiyatro oyununa geldiniz, oyuncuları yakından izliyorsunuz. Sanki karşısında prompter olan bir robot gibi duygusuz, tutkusuz monoton bir anlatımla karşılaştınız. Ne yaparsınız? Evet, ben de olsam terkeder hatta bilet paramı iade etmelerini isterdim. Şimdi kimileri “biz satış yapıyoruz, aktör değiliz” diyebilir. Ben bir tüketici olarak sattığı ürünü/hizmeti tutkuyla anmayan, heyecan duymadan çalışan kimseden bir şey almam. Domatesi eline alıp, gözlerini kapayarak koklayan, sonrasında derin bir ohhh çeken manavdan ise bir kova doldurup gelirim. Bu hastalık mesleğinizi elinizden alır, aman diyeyim dikkat.


Bol sağlıklı satışlar 😉


34 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page