Koronavirüs tüm dünyayı etkilemeye, yeniden dizayn etmeye devam ediyor. Herkes ne zaman normale döneceğimizi, yeni normalin nasıl olacağını kestirmeye çalışıyor. Yazının birinci bölümünde yöneticilerin yapabileceklerinden bahsetmiştim. Şimdi çalışanların bu yeni sürece nasıl daha rahat adapte olabileceğine dair tavsiye ve görüşlerimi ifade etmek istiyorum. Umarım hepimize faydalı olur.
Tüm krizlerin yönetiminde sürecin birinci adımı krizi kabullenmekten geçer. Her birimiz için bu krizin basit ve hafif etkili bir durum oluşturmadığını; tam tersi oldukça büyük etkiye sahip, kendi kurallarıyla işleyen ve yeniden bir düzen oluşturan majör bir süreç olduğunu kabullenmeliyiz. Her ne kadar eskiye dönmek, eskiden çalıştığımız ve yaşadığımız gibi yaşamak için umutlu olsak da, bunun yakın gelecekte gerçekleşmeyeceğini kabullenmemiz gerekiyor. Diğer taraftan bu krizin çözülemez gibi göründüğü hissinden de kurtulmalıyız. Dünya bu gibi krizleri binlerce kez yaşadı ve her zaman kendini toparlamayı başardı. Şimdi işin biraz teknik boyutuna göz atarak basit ve pratik çözümlere yönelmenin vaktidir.
Önce genel çözümlere bakalım:
Patronunuzla, işvereninizle, müdürünüz ile konuşun ve onlara hislerinizi, yeni döneme dair endişelerinizi anlatın, asla içinizde tutmayın. Onlarla konuşurken açık, çözüme dayalı ve kesinlikle aksiyona dönüşecek şekilde konuşun. Mesela; "bu dönemde işe adapte olmakta zorlanıyorum, bu konuda yardımınıza ve yönlendirmenize ihtiyacım var. Günlük olarak çocuklarımla ve eşimle görüşmek üzere 15'er dakikalık 2 ekstra mola vermenizi rica ediyorum" gibi.
Kişileri bıraktığınız gibi bulamayacaksınız. Onları tekrardan tanımanız, değişen davranışlara ve hassasiyetlerine hazır olmanız gerekiyor. Bu nedenle birlikte çalıştığınız arkadaşlarınızla haftada en az bir kez 1 saatlik bir sosyal toplantı ortamı oluşturun. Bunu gerçekleştirmek için üstünüz ile görüşün.
Stresli zamanlardan geçiyoruz, bireysel olarak oldukça büyük bir yükün altında güçsüz hissediyoruz. Bu durumda en önemli silahımız rasyonel bakış açımız ve proaktif çözümlerimiz olacaktır. Sıkıntıda olduğunuz durumlar için etkin çözümler içeren David Burns'ün İyi Hissetmek kitabını okumanız oldukça faydalı olacaktır.
Şimdi özel durumlara göz atalım.
Uzaktan çalışmaya devam ediyorsanız evde belirgin bir rutininiz oluşmuştur ama size tavsiyem bu rutini kesinlikle geliştirmeniz olacak. Şimdiye kadarki rutininiz bu durumun geçici olduğuna olan inancınızla meydana geldi ve her ne kadar sağlam bile olsa verimliliğinizi sekteye uğratıyor. Her sabah aynı (geç olmayan) saatte uyanmaya başlamanız, geceleri (zor da olsa) daha erken uyumaya çalışmanız bu durumun başlangıcını oluşturacaktır. Kendinize Pomodoro tekniği ile planlanmış bir çalışma aralığı ayırarak gününüzü daha verimli geçirebilirsiniz. Çalışma sürelerinin dışında yeni rutininize eklemeniz gerekenler "aile zamanı, sosyal zaman, egzersiz zamanı, ev işi ve yemek zamanları" olacaktır. Bir de sosyal medyanın dikkat dağıtıcı etkisini azaltmak için StayFree gibi aplikasyonlardan faydalanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.
İşe normal bir şekilde geri döndüyseniz; işe adapte olmakta zorluk çekmeniz doğal. Motivasyonel çalışmalar için ön ayak olmaya çalışın. Arkadaşlarınızla bir araya gelip motivasyonunuzu nasıl topluca yükseltebileceğinizi tartışın. Sonuçları üstünüzle görüşerek aksiyona çevirmeye çalışın.
Dönemsel olarak mesai yapıyorsanız; işe adaptasyonunuz hep yarım kalıyor demektir. Bu durumda elinizdeki en etkili silah hobileriniz olacaktır. Evinizde yarım kalan işler, zamansızlıktan okuyamadığınız kitaplar, kişisel hobilerinizi işe gitmediğiniz zamanlara planlayarak hem ruhen hem de profesyonel olarak verimliliğinizi arttırabilirsiniz. Bu durumun motivasyonel ve mutluluk verici etkisini kullandıkça hissedeceksiniz.
Satış, iş geliştirme, pazarlama, müşteri ilişkileri gibi departmanlarda çalışıyorsanız, kesinlikle bir müşteri davranış atölyesi yapmanız gerekecek. Böyle bir atölye ile müşterilerinizin hangi yönlerde değiştiğini, onlara yeni normalde nasıl davranacağınızı, muhtemel kayıpları nasıl engelleyeceğinizi, onlar için nasıl bir değer oluşturacağınızı masaya yatırmalısınız. Müşterinize yaklaşımınızı, yöntemlerinizi değiştirmeniz ya da geliştirmeniz gerekecek.
Muhasebe, operasyon, finans, satın alma gibi departmanlarda çalışıyorsanız; işiniz öncekine göre biraz daha zor ilerliyor olmalı. Çünkü bu süreçte birçok mevzuat değişikliği oldu ve geçici maddeler eklendi. Birçok yeni uygulamayla uğraştığınız bu süreçte öncekinden daha stresli olmanızın doğal olduğunu kabullenmeniz gerekecek. Paydaşlarınızın, tedarikçilerinizin ve standartlarınızın bulunduğu bir planlama dosyası hazırlamanız iş yükünüzü hafifletecektir. Duruma dair kriz planını yöneticinizden talep etmeniz, bunu tartışılabilir ve kısa yollar konusunda esnetilebilir hale getirmek üzere revizyonlar istemeniz bir başka kolaylaştırıcı etken olacaktır.
İnsan kaynaklarında çalışıyorsanız bu süreçte en çok yıpranan departmanlardan birindesiniz. Yeni işe alımlar, online görüşmeler, işten çıkarma, ücretli ve ücretsiz izinler, KÇÖ, NÜD gibi uygulamalar, salgınla ilgili alınan yeni kararlar derken sürekli değişken bir ruh halinde çalışmanın etkisini ister istemez yaşıyor olmalısınız. Bu durumda meslek birlikleriyle iletişimde olmak, resmi açıklamalar dışında hareket etmemek, acil ve sorumluluk isteyen kararlarda yöneticiyle paslaşmak, zaman çizelgeleri ve hatırlatma uygulamaları ile unutkanlık stres ve riskini azaltmak konusunda yarar sağlayacaktır.
Sağlıkla kalın.
Comments